Mustafa Karacan-KARACA

KARACA

Sürülmüşte tarla olmuş yolların,
Ses çıkmıyor niye susmuş dillerin?
Kavrulup ta küle dönmüş güllerin,
Yaşamaya halin yoktur Karaca.

Eser rüzgar torağında,taşında,
Kimseler kalmamış gençlik yaşında.
Çok değişmiş çalışman da, işinde.
İş yapacak canın yoktur Karaca.

Gündoğmadan ebem gili kaldıran,
Çömçe çömçe yayıkları dolduran,
Meleşipte geldiğini bildiren,
Sürülerin sütün yoktur Karaca.

Savrulmuyor harmanın yok,yelin yok.
Dereler dolusu akan selin yok.
Yeşilin yok,yaprağın yok,dalın yok.
Dost kokular gülün yoktur Karaca.

Birleşip te dost işine bakanlar,
Düğünlere,halaylara çıkanlar,
Sevdasını türkü türkü yakanlar,
Söyleyecek dilin yoktur Karaca.

Bomboş evler birbirine bakıyor.
Goca güneş daha öyle yakıyor,
Çeşmelerde su yok,hava akıyor.
Pınarların, suyun yoktur Karaca.

Gün doğmadan kuzuları güdenler,
Halbur elde tezekleri edenler,
Parmak parmak kaymakları tadanlar,
Gülüp koşan çocuğun yok Karaca.

Ata, dede süreğini güdenler,
Akşamları evden eve gidenler,
Odalarda dostça sohbet edenler,
Hal soracak kulun yoktur Karaca.

Okumuşta hiç geriye bakmıyor,
Dönüp ataocağını yakmıyor,
Dertlerine kimse sahip çıkmıyor,
El atacak dalın yoktur Karaca.

KARACAN dertler derman bulmalı,
Sevenleri Karaca’ya dolmalı,
Her el bir soruna çare olmalı,
Gülmeliyiz hep gülmeli Karaca.

28/02/2006 Karaca Köyü Mustafa Karacan